Javascript must be enabled to continue!
MALTA SÜRGÜNLERİ ARASINDA BİR DİVAN-I MUHASEBAT MÜMEYYİZİ: MACİT BEY
View through CrossRef
Osmanlı Devleti bünyesinde sadık millet olarak bilinen Ermeniler Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı’nın azınlıklara getirdiği hakları kullanarak 1863 yılında dönemin padişahına Ermeni Milleti Nizamnamesini onaylattı. Ancak Ermeniler esas sevindiren olay 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nı Osmanlı Devleti’nin kaybetmesi oldu. Bu savaş sonrası imzalanan önce Ayastefanos Antlaşması ve sonra da Berlin Antlaşması Osmanlı Devleti’ne, Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Doğu Anadolu’da, ıslahat yapma yükümlülüğü getirdi. Osmanlı Devleti bu ıslahatları yapmayınca Ermeniler birçok isyan çıkardı. I. Dünya Savaşı başlayınca Osmanlı Devleti birçok cephede savaşmak zorunda kaldı. Bu cephelerden birisi Kafkas Cephesi idi. Bu cephede Osmanlı Devleti yenilince Ermeniler Doğu Anadolu’da tekrar isyanlar çıkarıp katliama başladı. Bunun üzerine Osmanlı Devleti 27 Mayıs 1915 tarihinde Ermeni Tehcir Kanunu’nu çıkardı.
Ermeni Tehciri Kanunun uygulanmasında görev alanlardan birisi de Divan-ı Muhasebat Mümeyyizi Macit Bey idi. Erzincan Ermenilerinin Urfa, Suriye ve Musul Bölgesi’ne güvenli bir şekilde gönderilmesinde Macit Bey de görev aldı. 11 Aralık 1918 tarihinde ise Macit Bey Erzincan Ermeni Tehciri nedeniyle tutuklanarak Bekirağa Bölüğüne konuldu. İzmir’in işgali nedeniyle İstanbul’da güvenliğin tehlikeye düşmesi üzerine Bekirağa Bölüğündeki 78 kişi Malta Adası’na sürgüne gönderildi. Bu kişiler arasında Macit Bey de vardı. Macit Bey Malta Adası’nda İngilizler tarafından yargılanmak istendi ise de bir sonuç çıkmadı.6 Eylül 1921 tarihinde ise aralarında Macit Bey’in de olduğu 15 kişi Malta Adası’ndan kaçarak İtalya’ya geçti. Bunlardan Macit Bey İtalya’dan önce Almanya’ya oradan da Anadolu’ya geçerek Ankara’ya geldi. Ankara Hükümeti de Milli Mücadele taraftarı Macit Bey’e maaş bağladı. Malta Adası’ndan kaçan bu 15 kişi Milli Mücadele taraftarı idi. Bu nedenle Anadolu’ya geldikten sonra Ankara Hükümeti’nin değişik kurumlarında görev aldılar.
Title: MALTA SÜRGÜNLERİ ARASINDA BİR DİVAN-I MUHASEBAT MÜMEYYİZİ: MACİT BEY
Description:
Osmanlı Devleti bünyesinde sadık millet olarak bilinen Ermeniler Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı’nın azınlıklara getirdiği hakları kullanarak 1863 yılında dönemin padişahına Ermeni Milleti Nizamnamesini onaylattı.
Ancak Ermeniler esas sevindiren olay 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nı Osmanlı Devleti’nin kaybetmesi oldu.
Bu savaş sonrası imzalanan önce Ayastefanos Antlaşması ve sonra da Berlin Antlaşması Osmanlı Devleti’ne, Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Doğu Anadolu’da, ıslahat yapma yükümlülüğü getirdi.
Osmanlı Devleti bu ıslahatları yapmayınca Ermeniler birçok isyan çıkardı.
I.
Dünya Savaşı başlayınca Osmanlı Devleti birçok cephede savaşmak zorunda kaldı.
Bu cephelerden birisi Kafkas Cephesi idi.
Bu cephede Osmanlı Devleti yenilince Ermeniler Doğu Anadolu’da tekrar isyanlar çıkarıp katliama başladı.
Bunun üzerine Osmanlı Devleti 27 Mayıs 1915 tarihinde Ermeni Tehcir Kanunu’nu çıkardı.
Ermeni Tehciri Kanunun uygulanmasında görev alanlardan birisi de Divan-ı Muhasebat Mümeyyizi Macit Bey idi.
Erzincan Ermenilerinin Urfa, Suriye ve Musul Bölgesi’ne güvenli bir şekilde gönderilmesinde Macit Bey de görev aldı.
11 Aralık 1918 tarihinde ise Macit Bey Erzincan Ermeni Tehciri nedeniyle tutuklanarak Bekirağa Bölüğüne konuldu.
İzmir’in işgali nedeniyle İstanbul’da güvenliğin tehlikeye düşmesi üzerine Bekirağa Bölüğündeki 78 kişi Malta Adası’na sürgüne gönderildi.
Bu kişiler arasında Macit Bey de vardı.
Macit Bey Malta Adası’nda İngilizler tarafından yargılanmak istendi ise de bir sonuç çıkmadı.
6 Eylül 1921 tarihinde ise aralarında Macit Bey’in de olduğu 15 kişi Malta Adası’ndan kaçarak İtalya’ya geçti.
Bunlardan Macit Bey İtalya’dan önce Almanya’ya oradan da Anadolu’ya geçerek Ankara’ya geldi.
Ankara Hükümeti de Milli Mücadele taraftarı Macit Bey’e maaş bağladı.
Malta Adası’ndan kaçan bu 15 kişi Milli Mücadele taraftarı idi.
Bu nedenle Anadolu’ya geldikten sonra Ankara Hükümeti’nin değişik kurumlarında görev aldılar.
Related Results
ALİŞANZADE İSMAİL HAKKI’NIN 14. ASRIN TÜRK MUHARRİRLERİ’NİN İKİNCİ DEFTERİ: EKREM BEY
ALİŞANZADE İSMAİL HAKKI’NIN 14. ASRIN TÜRK MUHARRİRLERİ’NİN İKİNCİ DEFTERİ: EKREM BEY
1871 yılında doğan Alişanzade İsmail Hakkı, Mekteb-i Mülkiye’deki yüksek öğrenimini 1899 tamamladıktan sonra 1891’de Hariciye Kaleminde kâtip olarak çalışmaya başlayıp müdürlüğe yü...
OSMANLI-AK-KOYUNLU İTTİFAKI VE FERAH/FERRUH-ŞAD BEY’İN ZELHE SAVAŞI
OSMANLI-AK-KOYUNLU İTTİFAKI VE FERAH/FERRUH-ŞAD BEY’İN ZELHE SAVAŞI
Ak-koyunlular, Tur Ali Bey zamanında Anadolu’da önemli rol oynadılar. Onların ilk merkezleri Diyarbakır oldu. Timur’un Anadolu’ya yaptığı seferler, buradaki siyasi yapıyı etkiledi....
Mâtürîdîlerde İmanda Açıklık
Mâtürîdîlerde İmanda Açıklık
Bu araştırma Mâtürîdîlerin iman alanındaki temel görüş ve kabullerine dayanarak, bu anlayışın imanı örtülü, kapalı bir temelde ele almaya imkân verip vermediğini tartışmaktadır. İm...
HATTÂT VE ŞAİR MEHMED RIZA SAFVET BEY'İN (1857-1911) HAYATI VE ŞİİRLERİ (ÂSÂR-I PEDER)
HATTÂT VE ŞAİR MEHMED RIZA SAFVET BEY'İN (1857-1911) HAYATI VE ŞİİRLERİ (ÂSÂR-I PEDER)
Fuzûlî ve Bâkî gibi şâirlerle en parlak devrini yaşayan Dîvân Edebiyatı, son büyük şâirolan Şeyh Gâlib’in ardından eski gücünü kaybetmeye başlamıştır. Bu süreç, 20. yüzyılın başlar...
Nicholas of Cusa’da Tanrı Hakkında Konuşmanın İmkânı
Nicholas of Cusa’da Tanrı Hakkında Konuşmanın İmkânı
Bu çalışmanın amacı, 15. yy.’ın en önemli filozoflarından sayılan Nicholas of Cusa’nın din dili anlayışı ve özellikle Tanrı hakkında ne türden tanımlamaların yapılabileceği konusun...
Rumeli’de Bir Bektaşi Babası: Mehmet Tevfik Bey Baba
Rumeli’de Bir Bektaşi Babası: Mehmet Tevfik Bey Baba
Kırım’ın Bahçesaray kentine bağlı Özenbaş köyünden göç eden Hacı İsmail Ağa ile Hatice Hanım’ın oğlu olan Tevfik Bey Baba İstanbul Vezneciler’de 1837 yılında doğmuş, 1896 yılında T...
Nazi İdeolojik Söyleminde Folklora Yapılan Göndermeler: Siegfried Miti
Nazi İdeolojik Söyleminde Folklora Yapılan Göndermeler: Siegfried Miti
Nazi Dönemi (1933-1945), kitlesel propaganda ve kitlesel yönlendirme faaliyetleri bakımından çeşitlilik göstermektedir. Söz konusu faaliyetlerin ideolojik arka planı önemli ölçüde,...
Mutlak-Öznellik ve İslam
Mutlak-Öznellik ve İslam
Günümüz din felsefesinde Tanrı’nın sıfatları önemli bir tartışma konusudur. Tanrı’ya atfedilen sıfatların nasıl anlaşılması gerektiği noktasında çeşitli tartışmalar bulunmaktadır. ...


