Javascript must be enabled to continue!
Radikal Feminist İzler: Judith Thompson'nın The Crackwalker ve Lion in the Stree
View through CrossRef
Bu araştırmanın amacı çağdaş Kanadalı oyun yazarlarından biri olan Judith Thompson’nın The Crackwalker (1981) ve Lion in the Streets (1992) isimli oyunlarında ki kadın bedenlerini, başta Kate Millett ve Shulamith Firestone olmak üzere radikal feminist bakış açısıyla incelemektir. Radikal feminizm, toplumda ki kadın ve erkeğin üstlendiği adil olmayan rollerin sebebi olarak kadın ve erkek biyolojik farklılıklarını ve ataerkil sistemin baskısını görür. Oldukça etkileyici ve yenilikçi tarzıyla günümüz Kanada tiyatrosuna damgasını vuran Thompson, her iki oyununda da ataerkil sistem içerisinde yaşayan kadın ve erkek ilişkilerini ele alır. Thompson, The Crackwalker da Theresa- Alan ve Sandy-Joe karakterlerinin kendi aralarında ve hatta birbirleri arasında geçen aşk, evlilik,sexuality ve arkadaşlık gibi temaları ele alır. Theresa, Alan ile evlenerek, Alan’ın çocuk arzusu isteğini yerine getirmek zorunda kalır. Joe ile evli olan Sandy ise defalarca Joe’nun kaba sözlerine ve fiziksel şiddete boyun eğer. Lion in the Streets oyununda ise Thompson, tacize uğradıktan sonra öldürülen Isobel’in hayaletinin tanık olduğu kadın-erkek ve aile ilişkilerinden ve cinayetlerden bahseder. Oyunun ilk bölümünde eşi tarafından aldatıldığını öğrenen Sue, Bill’i terketmek yerine onun hakaretlerine katlanıp affetmeyi tercih eder. İkinci bölümde yer alan Edward ve Sherry, nişanlı bir çift, ilişkisinde ise Thompson, erkeğin kendi tatmini için kadını nasıl aşağıladığını gözler önüne serer. Her iki oyundada Thompson evli çiftleri mutluluk tablosu içerisinde yer almaz. Hatta Thompson, patriarchal yapı içerisinde varolan kadın vücutlarının evlilik teması altında nasıl ezildiğini ve yavas yavas tüketildiğini anlatır.
Cyprus International University
Title: Radikal Feminist İzler: Judith Thompson'nın The Crackwalker ve Lion in the Stree
Description:
Bu araştırmanın amacı çağdaş Kanadalı oyun yazarlarından biri olan Judith Thompson’nın The Crackwalker (1981) ve Lion in the Streets (1992) isimli oyunlarında ki kadın bedenlerini, başta Kate Millett ve Shulamith Firestone olmak üzere radikal feminist bakış açısıyla incelemektir.
Radikal feminizm, toplumda ki kadın ve erkeğin üstlendiği adil olmayan rollerin sebebi olarak kadın ve erkek biyolojik farklılıklarını ve ataerkil sistemin baskısını görür.
Oldukça etkileyici ve yenilikçi tarzıyla günümüz Kanada tiyatrosuna damgasını vuran Thompson, her iki oyununda da ataerkil sistem içerisinde yaşayan kadın ve erkek ilişkilerini ele alır.
Thompson, The Crackwalker da Theresa- Alan ve Sandy-Joe karakterlerinin kendi aralarında ve hatta birbirleri arasında geçen aşk, evlilik,sexuality ve arkadaşlık gibi temaları ele alır.
Theresa, Alan ile evlenerek, Alan’ın çocuk arzusu isteğini yerine getirmek zorunda kalır.
Joe ile evli olan Sandy ise defalarca Joe’nun kaba sözlerine ve fiziksel şiddete boyun eğer.
Lion in the Streets oyununda ise Thompson, tacize uğradıktan sonra öldürülen Isobel’in hayaletinin tanık olduğu kadın-erkek ve aile ilişkilerinden ve cinayetlerden bahseder.
Oyunun ilk bölümünde eşi tarafından aldatıldığını öğrenen Sue, Bill’i terketmek yerine onun hakaretlerine katlanıp affetmeyi tercih eder.
İkinci bölümde yer alan Edward ve Sherry, nişanlı bir çift, ilişkisinde ise Thompson, erkeğin kendi tatmini için kadını nasıl aşağıladığını gözler önüne serer.
Her iki oyundada Thompson evli çiftleri mutluluk tablosu içerisinde yer almaz.
Hatta Thompson, patriarchal yapı içerisinde varolan kadın vücutlarının evlilik teması altında nasıl ezildiğini ve yavas yavas tüketildiğini anlatır.
Related Results
Zeugma’daki Poseidon Evi Emblemasından Skyros’taki Akhilleus: Caracalla ve Görüntülerin Gücü
Zeugma’daki Poseidon Evi Emblemasından Skyros’taki Akhilleus: Caracalla ve Görüntülerin Gücü
Bu ikonografik ve ikonolojik analiz, Poseidon Evi’nin emblemasında yer alan Skyros’taki Akhilleus betimi ile ilgili uzun bir geleneğin Zeugma’daki varlığını göstermektedir. Bu gele...
Bilgi Objesinin Estetik Objeye Dönüşümü Bağlamında Katsushika Hokusai Ukiyo-e’lerinde Fuji Dağı
Bilgi Objesinin Estetik Objeye Dönüşümü Bağlamında Katsushika Hokusai Ukiyo-e’lerinde Fuji Dağı
Sanat yapıtı, nesnel gerçekliğin, sıradan bir bilgi objesi olmaktan çıkarılıp estetik bir objeye dönüştürülmüş halidir. Bu bağlamda Fuji Dağı’nın gerçekteki varlığı ile Katsushika ...
Batı Düşüncesinde Doğu İmgesi: Jonas Hassen Khemiri'nin İstila! Oyunu
Batı Düşüncesinde Doğu İmgesi: Jonas Hassen Khemiri'nin İstila! Oyunu
Bu çalışmada, Jonas Hassen Khemiri’nin İstila! oyununa Edward Said’in oryantalizm bakışıyla yaklaştım. Said, oryantalizmi Doğu ile Batı arasındaki ontolojik ve epistemolojik ayrıma...
‘Judith’: The Homily and the Poem
‘Judith’: The Homily and the Poem
Recent interpretations of the Old English poem Judith have discussed it either in the light of the interpretations suggested by Ælfric, or in terms of widely known patristic treatm...
Book of Judith
Book of Judith
Judith is one of the books of the Apocrypha, the Jewish texts that were included in the Catholic and Orthodox Old Testaments (including Armenian, Syrian, and Ethiopian Orthodox Bib...
Opening Doors to Feminist Research
Opening Doors to Feminist Research
Currently, both controversy and consensus exist concerning the conceptualization and implementation of feminist research. In this article I trace the rise of feminist research in t...
John Keats'in Lamia Şiiri ve Yaşar Kemal'in Yılanı Öldürseler Romanında Eril Kol
John Keats'in Lamia Şiiri ve Yaşar Kemal'in Yılanı Öldürseler Romanında Eril Kol
Bakış sadece bakma eylemini değil erkek egemen toplumsal söylemin kadınları kontrol etmesini ve onları belli bir şekilde temsil etmesini simgeler. Kültür tarihinde, mitolojide ve e...
BATI SANATINDA JAPON SANATININ İZLERİ VE KATSUSHİKA HOKUSAİ’NİN ESERLERİNİN GÜNÜMÜZ SANATINDA YENİDEN YORUMLANMASI
BATI SANATINDA JAPON SANATININ İZLERİ VE KATSUSHİKA HOKUSAİ’NİN ESERLERİNİN GÜNÜMÜZ SANATINDA YENİDEN YORUMLANMASI
Sanatta etkileşim, geçmişten günümüze sanat tarihindeki tüm dönemlerde varolmuştur. Sanatçı, yaşadığı olaylardan, kültürel öğelerden, geçmiş dönemdeki sanat eserlerinden etkilenir....