Search engine for discovering works of Art, research articles, and books related to Art and Culture
ShareThis
Javascript must be enabled to continue!

Kadın Şairlerden el-Ḫansā’ bint ‘Amr ve Hind bint ‘Utbe Arasında ‘Ukāẓ Panayırında Yaşanan Mersiye Rekabeti ve Bu Rekabetin Arka Planı

View through CrossRef
el-Ḫansāʾ bint ‘Amr ve Hind bint ‘Utbe, Arap edebiyatının en önemli kadın şairlerinden olup, ‘Ukāẓ panayırında yaşadıkları mersiye rekabetiyle dikkat çekmişlerdir. el-Ḫansāʾ, ağabeyleri Mu‘āviye ve Ṣaḫr’ın ölümü üzerine söylediği mersiyelerle tanınmış ve Arap edebiyatında kadın şairlerin mersiye geleneğine önemli katkılar sağlamıştır. Benzer şekilde, Hind bint ‘Utbe de Bedir Savaşı'nda kaybettiği babası, amcası ve kardeşi için söylediği mersiyelerle adından söz ettirmiştir. Her iki kadın şair de acılarını ve kayıplarını şiirleri aracılığıyla ifade ederken, Arap toplumundaki yas, keder ve intikam kavramlarının şiire yansıma biçimlerini de ortaya koymuşlardır. ‘Ukāẓ panayırı, sadece ticari bir etkinlik olmamış, aynı zamanda Arap şairlerine edebi yeteneklerini sergiledikleri bir ortam sağlamıştır. el-Ḫansāʾ, her yıl panayıra gelerek ağabeylerinin ölümü nedeniyle yaşadığı musibeti mersiyeleriyle dile getirmiştir. Onun “Ben, Arapların en çok musibete uğrayanıyım.” sözünü duyan Hind, kendi acısının daha büyük olduğuna inanarak el-Ḫansāʾ ile bu konuda rekabet etmek istemiştir. Aralarında yaşanan bu rekabet, onların sadece bireysel olarak acılarını panayıra gelen insanların karşısında ifade etmekten çıkmış, Arap toplumunda mersiye geleneğinin edebi ve sosyal boyutlarını ortaya koyan bir olay haline gelmiştir. Bu makale, el-Ḫansāʾ ve Hind arasındaki edebi rekabeti, mersiyelerinin tematik ve edebi yapısını inceleyerek değerlendirmektedir. Mersiye geleneğinin Arap edebiyatındaki yeri, bu iki kadın şairin şiirleri üzerinden ele alınarak aile, kabile ve toplumsal bağların bu şiirlerde nasıl temsil edildiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, bu rekabetin Arap toplumunda kadın şairlerin konumu ve mersiye özelinde Arap edebiyatındaki rolleri üzerindeki etkileri de tetkik edilmektedir. el-Ḫansāʾ’ın mersiyeleri, yasın ve kaybın bireysel ve toplumsal boyutlarını derinlemesine yansıtırken, Hind’in şiirleri ise yas ile birlikte intikam duygusunu barındırmaktadır. Her iki şairin mersiyelerinde, yas tutmanın sadece kişisel bir acının şiirle ifadesi değil, aynı zamanda kabilevi ve toplumsal bir kimlik oluşturma süreci olduğu görülmektedir. el-Ḫansāʾ, kaybettiği ağabeylerini kahramanlaştırırken, onların erdemlerini ve cesaretlerini; Hind ise kayıpları için intikam duygusunu ön plana çıkarmaktadır. Bu farklı yaklaşımlar, iki şairin edebi kimliklerini belirlemede önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, bu iki şairin şiirleri, dönemin toplumsal yapısını, kadınların edebi alandaki yerini ve mersiye edebiyatının Arap toplumundaki işlevini anlamak açısından da önemli ipuçları vermektedir. Kadınların şiir aracılığıyla duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesi, onlara toplumsal bir statü kazandırmış ve edebi dünyada güçlü bir şekilde var olmalarını sağlamıştır. el-Ḫansāʾ ve Hind’in şiirleri, aynı zamanda Arap toplumundaki yas ve ağıt geleneğini de göstermektedir. Her iki şair, kayıplarını bireysel bir keder olarak ele almak yerine, toplumsal bir meseleye dönüştürmüştür. Bu çalışma, Arap edebiyatındaki mersiye türünün evrimini ve kadın şairlerin bu türdeki etkisini inceleyerek, el-Ḫansāʾ ve Hind’in şiirlerindeki üslup ve temaları karşılaştırmaktadır. Ayrıca, bu rekabetin Arap toplumundaki kadınların edebi alandaki yeri ve etkisini nasıl şekillendirdiği üzerinde durulmaktadır. Kadınların edebi rekabet aracılığıyla sosyal statülerini nasıl güçlendirdiği ve yas tutma edebiyatının Arap kültüründe nasıl bir anlam taşıdığı detaylı şekilde ele alınmaktadır. Bu bağlamda, iki şairin şiirleri yalnızca bireysel kayıpları değil, aynı zamanda toplumsal hafızayı ve birlikte yaşama kimliği inşa etme sürecini de gözler önüne sermektedir. Sonuç olarak, el-Ḫansāʾ ve Hind’in ‘Ukāẓ panayırındaki rekabeti, sadece kişisel bir acı karşılaştırması değil, aynı zamanda Arap edebiyatındaki kadın şairlerin yas ve kimlik inşası bağlamında nasıl bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. Bu makale, Arap şiirinde kadınların ifade özgürlüğünü, mersiye şiirinin toplumsal işlevlerini ve edebi rekabetin kadınların edebi kimlik oluşturmadaki önemini analiz etmektedir. Makalenin temel inceleme konuları arasında kadın şairlerin şiir yoluyla toplum içinde nasıl konumlandıkları, bu rekabetin onların edebi kariyerleri üzerindeki etkileri ve yas edebiyatının kültürel değerleri nasıl yansıttığı yer almaktadır.
Title: Kadın Şairlerden el-Ḫansā’ bint ‘Amr ve Hind bint ‘Utbe Arasında ‘Ukāẓ Panayırında Yaşanan Mersiye Rekabeti ve Bu Rekabetin Arka Planı
Description:
el-Ḫansāʾ bint ‘Amr ve Hind bint ‘Utbe, Arap edebiyatının en önemli kadın şairlerinden olup, ‘Ukāẓ panayırında yaşadıkları mersiye rekabetiyle dikkat çekmişlerdir.
el-Ḫansāʾ, ağabeyleri Mu‘āviye ve Ṣaḫr’ın ölümü üzerine söylediği mersiyelerle tanınmış ve Arap edebiyatında kadın şairlerin mersiye geleneğine önemli katkılar sağlamıştır.
Benzer şekilde, Hind bint ‘Utbe de Bedir Savaşı'nda kaybettiği babası, amcası ve kardeşi için söylediği mersiyelerle adından söz ettirmiştir.
Her iki kadın şair de acılarını ve kayıplarını şiirleri aracılığıyla ifade ederken, Arap toplumundaki yas, keder ve intikam kavramlarının şiire yansıma biçimlerini de ortaya koymuşlardır.
‘Ukāẓ panayırı, sadece ticari bir etkinlik olmamış, aynı zamanda Arap şairlerine edebi yeteneklerini sergiledikleri bir ortam sağlamıştır.
el-Ḫansāʾ, her yıl panayıra gelerek ağabeylerinin ölümü nedeniyle yaşadığı musibeti mersiyeleriyle dile getirmiştir.
Onun “Ben, Arapların en çok musibete uğrayanıyım.
” sözünü duyan Hind, kendi acısının daha büyük olduğuna inanarak el-Ḫansāʾ ile bu konuda rekabet etmek istemiştir.
Aralarında yaşanan bu rekabet, onların sadece bireysel olarak acılarını panayıra gelen insanların karşısında ifade etmekten çıkmış, Arap toplumunda mersiye geleneğinin edebi ve sosyal boyutlarını ortaya koyan bir olay haline gelmiştir.
Bu makale, el-Ḫansāʾ ve Hind arasındaki edebi rekabeti, mersiyelerinin tematik ve edebi yapısını inceleyerek değerlendirmektedir.
Mersiye geleneğinin Arap edebiyatındaki yeri, bu iki kadın şairin şiirleri üzerinden ele alınarak aile, kabile ve toplumsal bağların bu şiirlerde nasıl temsil edildiği vurgulanmaktadır.
Ayrıca, bu rekabetin Arap toplumunda kadın şairlerin konumu ve mersiye özelinde Arap edebiyatındaki rolleri üzerindeki etkileri de tetkik edilmektedir.
el-Ḫansāʾ’ın mersiyeleri, yasın ve kaybın bireysel ve toplumsal boyutlarını derinlemesine yansıtırken, Hind’in şiirleri ise yas ile birlikte intikam duygusunu barındırmaktadır.
Her iki şairin mersiyelerinde, yas tutmanın sadece kişisel bir acının şiirle ifadesi değil, aynı zamanda kabilevi ve toplumsal bir kimlik oluşturma süreci olduğu görülmektedir.
el-Ḫansāʾ, kaybettiği ağabeylerini kahramanlaştırırken, onların erdemlerini ve cesaretlerini; Hind ise kayıpları için intikam duygusunu ön plana çıkarmaktadır.
Bu farklı yaklaşımlar, iki şairin edebi kimliklerini belirlemede önemli bir rol oynamıştır.
Ayrıca, bu iki şairin şiirleri, dönemin toplumsal yapısını, kadınların edebi alandaki yerini ve mersiye edebiyatının Arap toplumundaki işlevini anlamak açısından da önemli ipuçları vermektedir.
Kadınların şiir aracılığıyla duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesi, onlara toplumsal bir statü kazandırmış ve edebi dünyada güçlü bir şekilde var olmalarını sağlamıştır.
el-Ḫansāʾ ve Hind’in şiirleri, aynı zamanda Arap toplumundaki yas ve ağıt geleneğini de göstermektedir.
Her iki şair, kayıplarını bireysel bir keder olarak ele almak yerine, toplumsal bir meseleye dönüştürmüştür.
Bu çalışma, Arap edebiyatındaki mersiye türünün evrimini ve kadın şairlerin bu türdeki etkisini inceleyerek, el-Ḫansāʾ ve Hind’in şiirlerindeki üslup ve temaları karşılaştırmaktadır.
Ayrıca, bu rekabetin Arap toplumundaki kadınların edebi alandaki yeri ve etkisini nasıl şekillendirdiği üzerinde durulmaktadır.
Kadınların edebi rekabet aracılığıyla sosyal statülerini nasıl güçlendirdiği ve yas tutma edebiyatının Arap kültüründe nasıl bir anlam taşıdığı detaylı şekilde ele alınmaktadır.
Bu bağlamda, iki şairin şiirleri yalnızca bireysel kayıpları değil, aynı zamanda toplumsal hafızayı ve birlikte yaşama kimliği inşa etme sürecini de gözler önüne sermektedir.
Sonuç olarak, el-Ḫansāʾ ve Hind’in ‘Ukāẓ panayırındaki rekabeti, sadece kişisel bir acı karşılaştırması değil, aynı zamanda Arap edebiyatındaki kadın şairlerin yas ve kimlik inşası bağlamında nasıl bir rol oynadığını ortaya koymaktadır.
Bu makale, Arap şiirinde kadınların ifade özgürlüğünü, mersiye şiirinin toplumsal işlevlerini ve edebi rekabetin kadınların edebi kimlik oluşturmadaki önemini analiz etmektedir.
Makalenin temel inceleme konuları arasında kadın şairlerin şiir yoluyla toplum içinde nasıl konumlandıkları, bu rekabetin onların edebi kariyerleri üzerindeki etkileri ve yas edebiyatının kültürel değerleri nasıl yansıttığı yer almaktadır.

Related Results

El-Hansâ’ Bint ‘Amr: Eski Arap Şiirinde Öncü Bir Mersiye Şairi Hanım
El-Hansâ’ Bint ‘Amr: Eski Arap Şiirinde Öncü Bir Mersiye Şairi Hanım
Yedinci yüzyıl Arap Yarımadası’nda yaşamış olan Hansâ (Tumâdir) bint ‘Amr, İslam öncesindeki ve İslam’ın ilk yıllarındaki en etkili şairlerden birisidir. Suleym kabilesine mensup o...
Following the Tradition, Kerbelâ [Karbala] Elegies Today the Example of Kumru Dilber
Following the Tradition, Kerbelâ [Karbala] Elegies Today the Example of Kumru Dilber
Bu çalışmada ağıt ve mersiye edebi-müzikal türlerin benzerlik ve farklılıkları karşılaştırmalı olarak ele alınıp bu bağlamda Kumru Dilber mersiyelerinin içeriksel ve biçimsel özell...
Antimicrobial Resistance and Its Control Policy Implementation in Hospital in Indonesia
Antimicrobial Resistance and Its Control Policy Implementation in Hospital in Indonesia
Abstract Antimicrobial Resistance (AMR) is a serious issue because it may reduce treatment effectiveness, increase infection transmission and health care costs. This article ...
Performance of Tomato Hybrids Arka Abhed and Arka Samrat in Visakhapatnam District of Andhra Pradesh, India
Performance of Tomato Hybrids Arka Abhed and Arka Samrat in Visakhapatnam District of Andhra Pradesh, India
The farmers of Visakhapatnam district were in a great need of best performing and high yielding tomato variety as the existing varieties are less yielders and highly succumb to pes...
OSMANLI-ALMAN İKTİSADİ İLİŞKİLERİNE BİR PARANTEZ: HANSA BİRLİĞİ
OSMANLI-ALMAN İKTİSADİ İLİŞKİLERİNE BİR PARANTEZ: HANSA BİRLİĞİ
Ticari ilişkiler, birçok farklı etkenin bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik birlikteliklerdir. Kuzey Alman kent devletlerinin on ikinci yüzyıldan itibaren Baltık Denizi’...
Ölümcül Kadın İmgesi Bağlamında Peyami Safa’nın "Cânân"ı
Ölümcül Kadın İmgesi Bağlamında Peyami Safa’nın "Cânân"ı
Çağlar boyunca kötülüğün kaynağı olarak görülen kadın, sanat ve edebiyattaki temsillerinde de bu yönüyle ele alınmaktadır. Kötücül kadın tiplerinden biri olarak, on dokuzuncu yüzyı...
Impact of water demand for irrigation on the water availability of the Urubu River in Brazil 
Impact of water demand for irrigation on the water availability of the Urubu River in Brazil 
<p>There are 37 hydraulic water catchment pumps installed in the Urubu River hydrographic basin, located in an important agricultural area in the northern region of B...
A species-wide genetic atlas of antimicrobial resistance in Clostridioides difficile
A species-wide genetic atlas of antimicrobial resistance in Clostridioides difficile
AbstractAntimicrobial resistance (AMR) plays an important role in the pathogenesis and spread of Clostridioides difficile infection (CDI), the leading healthcare-related gastrointe...

Back to Top