Search engine for discovering works of Art, research articles, and books related to Art and Culture
ShareThis
Javascript must be enabled to continue!

Sadreddin Konevî’ye Göre “Allah” İsmi ve Sırları

View through CrossRef
Sadreddin Konevi, vahdet-i vücud düşüncesinin en önemli temsilcilerinden biridir. Konevi, sadece şeyhi İbnü’l Arabi’nin eserlerini şerhetmekle yetinmemiş, bir çok eser vermiş, kendi orijinal yorumlarıyla birçok tasavvufi meseleye farklı bakış açıları da getirmiştir. Onun Allah ismi ve işaret ettiği manevi sırlara dair yaptığı bâtıni yorumlar özellikle dikkat çekicidir. Vahdet-i vücud düşüncesinde ortaya konan ontoloji de ulûhiyet mertebesinin tecellileri ve bu mertebenin Allah ismi ile olan irtibatını derin bir şekilde izah eden Konevi, vahdet mertebesinde hakim olan bu ismin, ahadiyyet yani hiçbir tecellinin olmadığı teklik mertebesinden sonra bütün ilahi isimleri kapsayan Allah isminin tecelli ettiği bir varlık mertebesi olduğunu izah etmiştir. Allah ismi, zıt veya değil bütün isimlerin en yetkin, kuşatıcı anlamlarını içeren isimdir. Allah’tan başka hiçbir isim bu zıtları barındıran kuşatıcılığa sahip değildir. Allah, Hakk’ın zâtına verilmiş özel isimdir. Allah zâta tam delalet eder. Allah ismi zât ve varlığın aynıdır, fakat bu uluhiyet mertebesi açısından böyledir. Özü gereği yüce yaratıcı, kendisiyle bütün varlık durumlarını ve yokluğa mensup nispetleri kuşattığı yetkinliğin adıdır. Böyle bir yetkinlik özel anlamda Allah denilen Zât’ındır. En büyük ve kuşatıcı isim Allah ismidir. Allah bütün ilahi isimlerin hakikatlerinin toplamıdır. Allah ismi, zıt ve uyumlu bütün isimlerin anlamlarını kendinden toplar. Allah hariç, tanımında zıtları barındıran başka varlık yoktur. Celal ve cemal nisbetli tüm ilahi isimler kendi mazhar ve tecelligâhlarının rableriyken Allah bütün varlıkların rabbidir. Varlıkların tek gerçek varlıkla ilişkisi, Allah’ın isimleri itibariyle taayyün edişleri yönünden olabilir. Yani her varlık belirli bir ilahi isimle irtibatlıdır ve söz konusu isim gerçekte o varlığın rabbidir. Allah ismi ise, bütün isimleri içermesi nedeniyle var olan herşeyin rabbidir.Rablik Allah adına sabittir ve başkalaşmaz. Ona göre, Allah ‘Hüve’, ‘O’; tecellisinin mazharıdır. Kendisinde Allah ismi tecelli ettiği için Hz. Muhammed ise, mutlak ‘cem’iyyet’ ve kendisiyle zât-ı ahâdiyyetin taayyün ettiği birinci taayyün mertebesinin sahibidir. Çünkü bu mertebenin üzerinde, kendiliğinde bütün taayyünlerden, sıfatlardan, isimlerden ve resimlerden münezzeh olan Zât bulunmaktadır. Hakikat-ı Muhammediyye âlemin yaratılışının kaynağıdır çünkü o Allah’ın herşeyi kendisinden yarattığı ‘Nur’dur. Aynı zamanda Hakk’ın mutlak ahadiyyetinde kendisi için onda tecelli ettiği ‘İlahi akıl’dır.Bu tecelli, varlık suretlerindeki ilahi tenezzülün ilk merhalesi olarak görülebilir. Hz. Muhammed rabbine en iyi delalet eden delil olmuştur. Çünkü ona Adem’in isimlerinin müsemmaları olan kapsayıcı kelimeler verilmiştir. Yani, Hz. Muhammed’in ruhu kâmil olduğundan, rabbine en iyi delalet eden delil olmuştur. Zira, zâtın bütün kemalleri ancak Hz. Muhammed’in varlığında ortaya çıkar, çünkü ona kapsayıcı kelimeler verilmiştir. Kapsayıcı kelimeler ise, ilahi ve kevni hakikatlerin analarıdır ve kendisinin cüzilerini kapsar. Adem’in isimlerinin müsemmaları ile kastedilen de bu analardır. Dolayısıyla Hz. Muhammed en yüce ilahi isim olan Allah ismine en iyi delalet edendir. Konevi de tıpkı şeyhi İbnü’l Arabi gibi, Allah isminin mazharı olan hakikat-i muhamediyyeyi de bu açıdan, nefsinde bütün varlıkların hakikatlerini toplayan ‘gerçek Adem’ ve ‘insâni hakikat’ olarak isimlendirmiştir. İnsan-ı kâmilin Allah isminin yani ulûhiyet mertebesinin tecellisine ulaşabilmesi için yapması gereken süluk ve miracın duraklarını da ayrıntılı bir şekilde açıklayan Konevi, bu ismin batınî sırlarını yorumlamıştır. O, Allah isminin ilahi isimler arasında neden en kuşatıcı ve kapsayıcı en önemli isim olduğunu da vurgulamış aynı zamanda bu ismi meydana getiren beş harfin sembolik anlamlarını da açıklamıştır. “Elif” harfini, hem mahreçlerde söylenişi itibariyle gaybdan zuhura olan tecellinin bir yansıması, hem rahmâni nefesin bir sembolü olması hem de yazılışı itibariyle doğrusal, genleşen ve döngüsel üç hareketi açısından inceleyen Konevi, bu hareketlerin sembolik anlamlarını da etraflıca izah etmiştir. Tıpkı elif harfi gibi, iki “lâm” ve “he” harflerinin de batıni olarak varlık mertebelerinde neye delalet ettikleri üzerinde duran Konevi, Allah ismini meydana getiren harflerin sembolik bir yorumunu sunmuştur. Biz bu çalışmamızda, Konevi’nin Allah ismine dair ontolojik açıklamalarını, vahdet-i vücud terminolojisinde hangi varlık mertebesine nasıl işaret ettiğini ve bu ismi oluşturan harflerin sembolik anlamlarına dair yorumlarını şerh etmeye çalıştık.
Title: Sadreddin Konevî’ye Göre “Allah” İsmi ve Sırları
Description:
Sadreddin Konevi, vahdet-i vücud düşüncesinin en önemli temsilcilerinden biridir.
Konevi, sadece şeyhi İbnü’l Arabi’nin eserlerini şerhetmekle yetinmemiş, bir çok eser vermiş, kendi orijinal yorumlarıyla birçok tasavvufi meseleye farklı bakış açıları da getirmiştir.
Onun Allah ismi ve işaret ettiği manevi sırlara dair yaptığı bâtıni yorumlar özellikle dikkat çekicidir.
Vahdet-i vücud düşüncesinde ortaya konan ontoloji de ulûhiyet mertebesinin tecellileri ve bu mertebenin Allah ismi ile olan irtibatını derin bir şekilde izah eden Konevi, vahdet mertebesinde hakim olan bu ismin, ahadiyyet yani hiçbir tecellinin olmadığı teklik mertebesinden sonra bütün ilahi isimleri kapsayan Allah isminin tecelli ettiği bir varlık mertebesi olduğunu izah etmiştir.
Allah ismi, zıt veya değil bütün isimlerin en yetkin, kuşatıcı anlamlarını içeren isimdir.
Allah’tan başka hiçbir isim bu zıtları barındıran kuşatıcılığa sahip değildir.
Allah, Hakk’ın zâtına verilmiş özel isimdir.
Allah zâta tam delalet eder.
Allah ismi zât ve varlığın aynıdır, fakat bu uluhiyet mertebesi açısından böyledir.
Özü gereği yüce yaratıcı, kendisiyle bütün varlık durumlarını ve yokluğa mensup nispetleri kuşattığı yetkinliğin adıdır.
Böyle bir yetkinlik özel anlamda Allah denilen Zât’ındır.
En büyük ve kuşatıcı isim Allah ismidir.
Allah bütün ilahi isimlerin hakikatlerinin toplamıdır.
Allah ismi, zıt ve uyumlu bütün isimlerin anlamlarını kendinden toplar.
Allah hariç, tanımında zıtları barındıran başka varlık yoktur.
Celal ve cemal nisbetli tüm ilahi isimler kendi mazhar ve tecelligâhlarının rableriyken Allah bütün varlıkların rabbidir.
Varlıkların tek gerçek varlıkla ilişkisi, Allah’ın isimleri itibariyle taayyün edişleri yönünden olabilir.
Yani her varlık belirli bir ilahi isimle irtibatlıdır ve söz konusu isim gerçekte o varlığın rabbidir.
Allah ismi ise, bütün isimleri içermesi nedeniyle var olan herşeyin rabbidir.
Rablik Allah adına sabittir ve başkalaşmaz.
Ona göre, Allah ‘Hüve’, ‘O’; tecellisinin mazharıdır.
Kendisinde Allah ismi tecelli ettiği için Hz.
Muhammed ise, mutlak ‘cem’iyyet’ ve kendisiyle zât-ı ahâdiyyetin taayyün ettiği birinci taayyün mertebesinin sahibidir.
Çünkü bu mertebenin üzerinde, kendiliğinde bütün taayyünlerden, sıfatlardan, isimlerden ve resimlerden münezzeh olan Zât bulunmaktadır.
Hakikat-ı Muhammediyye âlemin yaratılışının kaynağıdır çünkü o Allah’ın herşeyi kendisinden yarattığı ‘Nur’dur.
Aynı zamanda Hakk’ın mutlak ahadiyyetinde kendisi için onda tecelli ettiği ‘İlahi akıl’dır.
Bu tecelli, varlık suretlerindeki ilahi tenezzülün ilk merhalesi olarak görülebilir.
Hz.
Muhammed rabbine en iyi delalet eden delil olmuştur.
Çünkü ona Adem’in isimlerinin müsemmaları olan kapsayıcı kelimeler verilmiştir.
Yani, Hz.
Muhammed’in ruhu kâmil olduğundan, rabbine en iyi delalet eden delil olmuştur.
Zira, zâtın bütün kemalleri ancak Hz.
Muhammed’in varlığında ortaya çıkar, çünkü ona kapsayıcı kelimeler verilmiştir.
Kapsayıcı kelimeler ise, ilahi ve kevni hakikatlerin analarıdır ve kendisinin cüzilerini kapsar.
Adem’in isimlerinin müsemmaları ile kastedilen de bu analardır.
Dolayısıyla Hz.
Muhammed en yüce ilahi isim olan Allah ismine en iyi delalet edendir.
Konevi de tıpkı şeyhi İbnü’l Arabi gibi, Allah isminin mazharı olan hakikat-i muhamediyyeyi de bu açıdan, nefsinde bütün varlıkların hakikatlerini toplayan ‘gerçek Adem’ ve ‘insâni hakikat’ olarak isimlendirmiştir.
İnsan-ı kâmilin Allah isminin yani ulûhiyet mertebesinin tecellisine ulaşabilmesi için yapması gereken süluk ve miracın duraklarını da ayrıntılı bir şekilde açıklayan Konevi, bu ismin batınî sırlarını yorumlamıştır.
O, Allah isminin ilahi isimler arasında neden en kuşatıcı ve kapsayıcı en önemli isim olduğunu da vurgulamış aynı zamanda bu ismi meydana getiren beş harfin sembolik anlamlarını da açıklamıştır.
“Elif” harfini, hem mahreçlerde söylenişi itibariyle gaybdan zuhura olan tecellinin bir yansıması, hem rahmâni nefesin bir sembolü olması hem de yazılışı itibariyle doğrusal, genleşen ve döngüsel üç hareketi açısından inceleyen Konevi, bu hareketlerin sembolik anlamlarını da etraflıca izah etmiştir.
Tıpkı elif harfi gibi, iki “lâm” ve “he” harflerinin de batıni olarak varlık mertebelerinde neye delalet ettikleri üzerinde duran Konevi, Allah ismini meydana getiren harflerin sembolik bir yorumunu sunmuştur.
Biz bu çalışmamızda, Konevi’nin Allah ismine dair ontolojik açıklamalarını, vahdet-i vücud terminolojisinde hangi varlık mertebesine nasıl işaret ettiğini ve bu ismi oluşturan harflerin sembolik anlamlarına dair yorumlarını şerh etmeye çalıştık.

Related Results

Sahabe Şiirlerinde Medine’ye Hicret
Sahabe Şiirlerinde Medine’ye Hicret
Allah Resûlü (s.a.v.), haksızlıkların ve çarpık inanç biçimlerinin hüküm sürdüğü Mekke ortamında dünyaya gelir ve kırk yaşına bastığında Yüce Allah tarafından peygamberlikle görevl...
Kur'an'da Sınırlayıcı Bir Kayıt İfadesi: Allah’ın İzni
Kur'an'da Sınırlayıcı Bir Kayıt İfadesi: Allah’ın İzni
Kur’an, insanların Allah’la, diğer insanlarla ve toplumla ilişkilerini düzenleyen; onların dünya ve ahiret hayatında mutluluğa erişme yollarını onlara sunan pek çok konuya temas et...
Mâtürîdîlerde İmanda Açıklık
Mâtürîdîlerde İmanda Açıklık
Bu araştırma Mâtürîdîlerin iman alanındaki temel görüş ve kabullerine dayanarak, bu anlayışın imanı örtülü, kapalı bir temelde ele almaya imkân verip vermediğini tartışmaktadır. İm...
Kerajaan Allah Sebagai Inti Kehidupan Dan Perutusan Yesus
Kerajaan Allah Sebagai Inti Kehidupan Dan Perutusan Yesus
Abstract: The Kingdom of God is central to the whole message of Jesus Christ. Through the kingdom of God, we can discover and understand the entire mission of Jesus. The Kingdom of...
Memaknai Ajaran Alkitab Tentang Keadilan Allah Dari Sudut Pandang Teologi Pentakosta
Memaknai Ajaran Alkitab Tentang Keadilan Allah Dari Sudut Pandang Teologi Pentakosta
Human social identity requires him to continue to be connected with other humans in a harmonious social relationship. The Bible also places justice as a vital part of human social ...
AL-QUR’AN: THE ONLY DIVINE GUIDANCE IN PRISTINE FORM
AL-QUR’AN: THE ONLY DIVINE GUIDANCE IN PRISTINE FORM
  Al-Qur’an is the Final divine revelation sent down to the Final Messenger of God, the Prophet Muhammad (PBUH). Allah SWT is the creator of all humankind, Jinns, and all creatures...
Son Dönem Nakşî-Hâlidî Şeyhi Kaşıkçı Ali Rıza Konevî’nin Kırk Hadisi
Son Dönem Nakşî-Hâlidî Şeyhi Kaşıkçı Ali Rıza Konevî’nin Kırk Hadisi
İslam medeniyetinde kırk hadis telif geleneği hicri ikinci asırdan beri var olagelmiştir. Osmanlı döneminde manzumelere de konu olan bu türün Cumhuriyet sonrası örneklerinden biri ...
Sifat Allah dalam Novel “Al-Rajul Al-Lażī Āmana” Karya Najib Kailani: Kajian Semiotik Charles Sanders Pierce
Sifat Allah dalam Novel “Al-Rajul Al-Lażī Āmana” Karya Najib Kailani: Kajian Semiotik Charles Sanders Pierce
Penelitian bertujuan untuk mendeskripsikan nilai-nilai akidah Islam berupa sifat-sifat Allah apa saja yang terdapat dalam novel Ar-Rajul Al-Ladzi Amana karya Najib Al-Kailani yang ...

Back to Top