Search engine for discovering works of Art, research articles, and books related to Art and Culture
ShareThis
Javascript must be enabled to continue!

Ruh sağlığı ve sosyal politika

View through CrossRef
Amaç: Sağlık ve sağlıklı yaşam hakkı, her canlının türünün devamını sağlayabilmesi için korunması gereken temel değerlerdir. Bu yaklaşım sağlık konusunun devletlerin temel sorumlulukları arasında yer almasına neden olmuştur. Sağlıklı yaşama hakkı, birçok ulusal ve uluslararası anlaşma ve sözleşmede en temel insan hakkı olarak tanımlanmış ve sağlığın korunması, insanların hastalıklarının tedavi edilmesi ve rehabilitasyonunun sağlanması görevleri devletlerin asli sorumlulukları arasına alınmıştır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 25. maddesine göre sağlık hakkı, temel insan haklarından biri olarak kabul edilmiştir (İleri, Seçer ve Ertaş, 2016). Gereç ve Yöntemler: Sağlık ikame edilemeyecek bir ihtiyaç olduğu için sunulan hizmetlerin güncel tutulması, en az sunulması kadar önemlidir. Sağlık alanında hazırlanan politikalar ve çalışmalar ile sağlığın hukuki konusunun kapsamı genişlemeye devam etmektedir. Sağlık politikaları dar anlamda sağlık hizmetlerini kapsamı alanına alırken; geniş anlamda sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel unsurları doğrudan veya dolaylı olarak kapsamaktadır. Bu geniş anlamda sağlık politikalarında devlet yaklaşımının ön plana çıktığı söylenebilir (Atabey, 2020). Bu nedenle 1950'lerin başında birçok OECD ülkesi sağlık sistemlerinin; politika tasarımı, planlaması, araştırması ve geliştirilmesi için doğrudan sorumluluk alan bir devlet yaklaşımını benimsemiştir. Çünkü sağlık politikası sadece sağlık hizmetlerini değil, sağlığı doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen sosyal, ekonomik ve çevresel faktörleri de kapsamaktadır. Bu geniş kapsam nedeniyle devlet bu yaklaşımı benimsenmiş ve bu işleyiş üzerinden politikalar ve sağlık sistemleri başlatılmıştır (İleri vd., 2016). Bulgular: Sağlık politikası, sağlık sisteminin; kurumlarını, hizmetlerini ve finansman düzenlemelerini etkileyen tüm eylemleri içermektedir. Sağlık politikası aynı zamanda, sağlık hizmetlerinin ötesinde sağlık üzerinde etkisi olan tüm kamu, özel ve gönüllü kuruluşların faaliyetlerini de içermektedir. Başka bir deyişle sağlık politikasının, sağlık hizmetlerinin sunumuna yönelik stratejiler veya yaklaşımlar oluşturan birbiriyle ilişkili kararlar ağı olduğu söylenebilir. Ayrıca sağlık politikaları, politika oluşturma sürecinin en doğru sonuca ulaşabilmesi için mevcut sağlık hizmetlerinin yanı sıra sağlığı etkileyen her türlü sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerin de araştırılmasını gerektirmektedir (Atabey, 2020). Sonuçlar: Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, her ne kadar hem ülkemizde hem de Dünya’nın pek çok ülkesinde biyolojik temelli sağlık politikaları ve buna dayalı hizmet sunumunun olgusal gerçekliğine rağmen, sağlık; biyolojik, psikolojik ve sosyal bileşenleri ile beraber sistemli bir bütünün çerçevesini oluşturmaktadır. Başka bir deyişle sağlık salt biyolojik bir iyilik hali olmayıp, psikolojik ve sosyal boyutları da ayrılamaz, bölünemez özelliklere sahip olup, kritik öneme haizdir. Ruh sağlığı, bireylerin zihinsel, duygusal ve sosyal iyi olma halini ifade eder. Ruh sağlığı politikaları ise toplumun ruh sağlığını koruma ve iyileştirme amacıyla geliştirilen stratejiler, yasalar ve uygulamalardır. Sosyal politika ise, toplumun genel refahını artırmayı hedefleyen, özellikle sağlık, eğitim, sosyal güvenlik ve istihdam gibi alanlarda yapılan düzenlemeler ve uygulamaları içermektedir. Genel sağlığın uzmanlık alanlarından olan ruh sağlığı alanı ise sosyal, ekonomik ve çevresel koşulları ve özellikleri ile kompakt ve simbiyotik bir ilişki içinde olup, ruh sağlığı ve ruh sağlığı hizmetlerinin bu yapısal değişkenlere yönelik duyarlılığı yüksektir. Dolayısıyla ruh sağlığı ve ruh sağlığı hizmet sunumu sosyal politikanın fonksiyonları ve araçları ile simbiyotik bir ilişki içinde olup, bu ilişkinin varlığı zorunlu bir sonuçtur.
Turkish Journal of Clinics and Laboratory
Title: Ruh sağlığı ve sosyal politika
Description:
Amaç: Sağlık ve sağlıklı yaşam hakkı, her canlının türünün devamını sağlayabilmesi için korunması gereken temel değerlerdir.
Bu yaklaşım sağlık konusunun devletlerin temel sorumlulukları arasında yer almasına neden olmuştur.
Sağlıklı yaşama hakkı, birçok ulusal ve uluslararası anlaşma ve sözleşmede en temel insan hakkı olarak tanımlanmış ve sağlığın korunması, insanların hastalıklarının tedavi edilmesi ve rehabilitasyonunun sağlanması görevleri devletlerin asli sorumlulukları arasına alınmıştır.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 25.
maddesine göre sağlık hakkı, temel insan haklarından biri olarak kabul edilmiştir (İleri, Seçer ve Ertaş, 2016).
Gereç ve Yöntemler: Sağlık ikame edilemeyecek bir ihtiyaç olduğu için sunulan hizmetlerin güncel tutulması, en az sunulması kadar önemlidir.
Sağlık alanında hazırlanan politikalar ve çalışmalar ile sağlığın hukuki konusunun kapsamı genişlemeye devam etmektedir.
Sağlık politikaları dar anlamda sağlık hizmetlerini kapsamı alanına alırken; geniş anlamda sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel unsurları doğrudan veya dolaylı olarak kapsamaktadır.
Bu geniş anlamda sağlık politikalarında devlet yaklaşımının ön plana çıktığı söylenebilir (Atabey, 2020).
Bu nedenle 1950'lerin başında birçok OECD ülkesi sağlık sistemlerinin; politika tasarımı, planlaması, araştırması ve geliştirilmesi için doğrudan sorumluluk alan bir devlet yaklaşımını benimsemiştir.
Çünkü sağlık politikası sadece sağlık hizmetlerini değil, sağlığı doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen sosyal, ekonomik ve çevresel faktörleri de kapsamaktadır.
Bu geniş kapsam nedeniyle devlet bu yaklaşımı benimsenmiş ve bu işleyiş üzerinden politikalar ve sağlık sistemleri başlatılmıştır (İleri vd.
, 2016).
Bulgular: Sağlık politikası, sağlık sisteminin; kurumlarını, hizmetlerini ve finansman düzenlemelerini etkileyen tüm eylemleri içermektedir.
Sağlık politikası aynı zamanda, sağlık hizmetlerinin ötesinde sağlık üzerinde etkisi olan tüm kamu, özel ve gönüllü kuruluşların faaliyetlerini de içermektedir.
Başka bir deyişle sağlık politikasının, sağlık hizmetlerinin sunumuna yönelik stratejiler veya yaklaşımlar oluşturan birbiriyle ilişkili kararlar ağı olduğu söylenebilir.
Ayrıca sağlık politikaları, politika oluşturma sürecinin en doğru sonuca ulaşabilmesi için mevcut sağlık hizmetlerinin yanı sıra sağlığı etkileyen her türlü sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerin de araştırılmasını gerektirmektedir (Atabey, 2020).
Sonuçlar: Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, her ne kadar hem ülkemizde hem de Dünya’nın pek çok ülkesinde biyolojik temelli sağlık politikaları ve buna dayalı hizmet sunumunun olgusal gerçekliğine rağmen, sağlık; biyolojik, psikolojik ve sosyal bileşenleri ile beraber sistemli bir bütünün çerçevesini oluşturmaktadır.
Başka bir deyişle sağlık salt biyolojik bir iyilik hali olmayıp, psikolojik ve sosyal boyutları da ayrılamaz, bölünemez özelliklere sahip olup, kritik öneme haizdir.
Ruh sağlığı, bireylerin zihinsel, duygusal ve sosyal iyi olma halini ifade eder.
Ruh sağlığı politikaları ise toplumun ruh sağlığını koruma ve iyileştirme amacıyla geliştirilen stratejiler, yasalar ve uygulamalardır.
Sosyal politika ise, toplumun genel refahını artırmayı hedefleyen, özellikle sağlık, eğitim, sosyal güvenlik ve istihdam gibi alanlarda yapılan düzenlemeler ve uygulamaları içermektedir.
Genel sağlığın uzmanlık alanlarından olan ruh sağlığı alanı ise sosyal, ekonomik ve çevresel koşulları ve özellikleri ile kompakt ve simbiyotik bir ilişki içinde olup, ruh sağlığı ve ruh sağlığı hizmetlerinin bu yapısal değişkenlere yönelik duyarlılığı yüksektir.
Dolayısıyla ruh sağlığı ve ruh sağlığı hizmet sunumu sosyal politikanın fonksiyonları ve araçları ile simbiyotik bir ilişki içinde olup, bu ilişkinin varlığı zorunlu bir sonuçtur.

Related Results

İbn Sînâ’da Ölüm ve Ötesi
İbn Sînâ’da Ölüm ve Ötesi
Bu makalede, İbn Sînâ’nın ölüm ve ötesine dair görüşlerinin ruh-beden ilişkisi bakımından felsefi bir değerlendirmesi yapılmıştır. Ölüm ötesi hayatla ilgili konuların felsefi bir p...
Ruh Sağlığı Alanında İyileşme Yaklaşımı Ve Psikiyatrik Sosyal Hizmet
Ruh Sağlığı Alanında İyileşme Yaklaşımı Ve Psikiyatrik Sosyal Hizmet
Bu makalede iyileşme yaklaşımının kısa tarihsel ve düşünsel arka planı sunulmakta ve yaklaşımın temel unsurları sosyal hizmet ile ilişkisi bağlamında değerlendirilmektedir. İyileşm...
Küresel Neoliberalizmin Sosyal Refah ve Sosyal Hizmetlere Yansıması
Küresel Neoliberalizmin Sosyal Refah ve Sosyal Hizmetlere Yansıması
Dünyamızı etkileyen ve çeşitli boyutlara sahip olan küreselleşme, toplumsal yaşamımızda birçok farklı alanı etkilemiştir. Küreselleşme kavramının etkili olduğu alanlardan biri de s...
Ölüm Tefekkürü Uygulamalarının Ruh Sağlığı ve Hayat Farkındalığına Etkileri
Ölüm Tefekkürü Uygulamalarının Ruh Sağlığı ve Hayat Farkındalığına Etkileri
Ölüm tefekkürünün ruh sağlığı üzerindeki etkilerinin araştırıldığı bu çalışmada ilk etapta, uygulanabilir nitelikte, özgün bir ölüm tefekkürü modeli oluşturulması hedeflenmiştir. L...
Sosyal Girişimcilik ve Sosyal Hizmet
Sosyal Girişimcilik ve Sosyal Hizmet
Sosyal fayda ve değer yaratmak amacıyla ortaya konulmuş gönüllü çabaların profesyonel bir bakış açısıyla yansıtıldığı sosyal girişimcilik, son yıllarda sosyal bilimler literatüründ...
SOSYAL MEDYA KÜLTÜRÜNE KAVRAMSAL BAKIŞ: TÜRKİYE VE FRANSA KARŞILAŞTIRMASI
SOSYAL MEDYA KÜLTÜRÜNE KAVRAMSAL BAKIŞ: TÜRKİYE VE FRANSA KARŞILAŞTIRMASI
İnternet kullanım ağının sürekli genişlemesi, sosyal medya kullanıcılarına birçok olanak sağlamıştır. Sosyal medyanın kültürel etkileri, insanların faaliyetlerine yansımıştır. Sosy...
Sosyal Hizmette Sosyal Eylem Yaklaşımının Kullanılması
Sosyal Hizmette Sosyal Eylem Yaklaşımının Kullanılması
Sosyal eylem, “insanları olumsuz yönde etkileyen maddi ve sosyal koşulları değiştirmeye yönelik sistematik ve bilinçli çaba” olarak tanımlanmaktadır. Tanımından anlaşılacağı üzere ...

Back to Top