Search engine for discovering works of Art, research articles, and books related to Art and Culture
ShareThis
Javascript must be enabled to continue!

Nazi İdeolojik Söyleminde Folklora Yapılan Göndermeler: Siegfried Miti

View through CrossRef
Nazi Dönemi (1933-1945), kitlesel propaganda ve kitlesel yönlendirme faaliyetleri bakımından çeşitlilik göstermektedir. Söz konusu faaliyetlerin ideolojik arka planı önemli ölçüde, başta Adolf Hitler olmak üzere Nazi ideologların yaratmış olduğu “siyasi sözde-mitler” üzerine kurgulanmaktadır. Kanımızca Roland Barthes’ın modern zamanların simgesel araçları için kullandığı “çağdaş söylenler” terimi, Nazi ideolojisinin ürettiği yapay mitoloji için de geçerlilik kazanmaktadır. Nazi ideologları kendilerine ait olmayan eski mitleri söylemlerine dâhil etmekten geri durmamışlardır. Benimsedikleri böyle bir tutum Hans Blumenberg’in Arbeit am Mythos [Mitlerin İşlenişi] başlıklı yapıtında “mitlerin işlenişi” terimine, bir söylem biçimi olarak yüklendikleri role (işleve) açıklık kazandırmaktadır. Batı kültürü için “temel bir mit” olarak görülen Prometheus mitine odaklanıp otantik bir Antik Yunan mitinin daha sonraki Avrupa kültüründeki çeşitlemeleri (bir başka anlatımla eş metinleri) yaratılmıştır. Nazi söylemi benzer bir mantıkla Prometheus miti yerine benzer bir yönelimle Siegfried mitine gönderme yapar. Öyleyse bu çalışmada, Cermen folklorunun ana unsurlarından birisi olan Siegfried mitine odaklanarak bu mitin Nazi ideolojisi tarafından nasıl “işlendiğini”, bir başka anlatımla yeni bir bağlamda dönüştürülüp siyasal bir söylemde araçsallaştırıldığını ortaya koymayı amaçlamaktayız. Bu türden bir sorgulama mitin kimi yerleşik tanımlarının ve işlevlerinin anımsatılmasını zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla ilk aşamada “mit” kavramına ilişkin kimi genel tanımlamalara değinerek her mitolojinin şu ya da bu biçimde, sonraki dönemlerde yenidenyazıldığını, şu ya da bu söylemin bir parçası yapıldığını, sözlü ya da yazılı aktarım yoluyla mevcudiyet kazandığını, bir başka anlatımla güncellendiğini, yani biçimi ve içeriğiyle basmakalıplaşan eski bir mitolojik anlatının “işlem” görmüş bir biçimi olduğunu vurgulayacağız. Bu tanımlamalar, Aktulum, İmgelem Çözümlemesine Giriş kitabında ele aldığı Gilbert Durand’ın mit çözümlemesi bağlamında dile getirdiği gibi, “işlem” görmemiş, “saf” ya da “aslî”, bir başka anlatımla dönüşüme uğramayan bir mitin bulunmadığına dikkat çekmeye de yöneliktir. İşte bu yolla, Nazi ideologları kendi dönemlerinde hazır buldukları, bir dönemden ötekine süregelen mitolojik içeriğin kendi propaganda söylemlerindeki payını göz önünde bulundurmanın etkili bir yol olduğuna, dolayısıyla ideolojik söylemlerinde mitsel gereci kullanmanın gerekliliğine inanmışlardır ve söylemlerinde bunu temellendirmeye çalışmışlardır. Buna göre, kuramsal belirlemenin bir gereği olarak ilk aşamada ideologların hazır buldukları Siegfried mitinin, Alman kültüründe sahip olduğu anlamının üzerinde durulması kaçınılmazdır. Göreceğimiz gibi Siegfried miti birkaç “işlem”den geçmiş, biçimsel olduğu kadar anlamsal bir dönüşüme uğratılmıştır. Örneğin ideologların mitsel söylemlerinin ilk durağı 13. yüzyılda yazılmış olan Nibelungen destanıdır. Siegfried miti, Orta Yüksek Almanca’da yazılmış bu metinde feodal kültürün süzgecinden geçirilmiştir. Nazi ideologlarının benimsediklerin mitsel içerikli söylemin alt-metni söz konusu bu destandır. İkinci durak, Cermen mitolojisinin 1800 civarında yeniden doğuşunu sağlayan Alman Romantiklerinin işlemleridir; yani Siegfried miti Alman romantikleri için bir ‘milli şuur’ arayışını temsil etmektedir. Üçüncü önemli aşama, Richard Wagner ve onun görüşlerini paylaşan Nietzsche’nin Siegfried tasavvurudur (19. yüzyılın son çey-reği). Richard Wagner, bu miti bir Alman kimliği simgesine dönüştürür. Nietzsche de bu doğrultuda mitten yararlanır. Benzer biçimde, Nazi ideologları (dolayısıyla baş ideolog Adolf Hitler) Siegfried mitini bilinçli bir biçimde saptırarak onu, kitleleri yönlendimek amacıyla araçsallaştırmışlardır. Nazi ideolojisinde, Siegfried figürünün ihanete uğrayıp öldürülmesiyle Alman İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’nı (sözde arkadan hançerlenip) kaybetmesi arasında bir koşutluk kurulmaktadır. Naziler folklorik bir unsuru kendi söylemlerine yedirirken Siegfried’in mitolojik yazgısıyla kendi gerçek koşulları arasında koşutluklar kurarlar. Bu çalışmada eski bir mitolojik öykünün ideolojik bir bağlamda nasıl dönüştürülerek araçlaştırıldığı izleksel bir perspektifte çözümlenecektir.
Title: Nazi İdeolojik Söyleminde Folklora Yapılan Göndermeler: Siegfried Miti
Description:
Nazi Dönemi (1933-1945), kitlesel propaganda ve kitlesel yönlendirme faaliyetleri bakımından çeşitlilik göstermektedir.
Söz konusu faaliyetlerin ideolojik arka planı önemli ölçüde, başta Adolf Hitler olmak üzere Nazi ideologların yaratmış olduğu “siyasi sözde-mitler” üzerine kurgulanmaktadır.
Kanımızca Roland Barthes’ın modern zamanların simgesel araçları için kullandığı “çağdaş söylenler” terimi, Nazi ideolojisinin ürettiği yapay mitoloji için de geçerlilik kazanmaktadır.
Nazi ideologları kendilerine ait olmayan eski mitleri söylemlerine dâhil etmekten geri durmamışlardır.
Benimsedikleri böyle bir tutum Hans Blumenberg’in Arbeit am Mythos [Mitlerin İşlenişi] başlıklı yapıtında “mitlerin işlenişi” terimine, bir söylem biçimi olarak yüklendikleri role (işleve) açıklık kazandırmaktadır.
Batı kültürü için “temel bir mit” olarak görülen Prometheus mitine odaklanıp otantik bir Antik Yunan mitinin daha sonraki Avrupa kültüründeki çeşitlemeleri (bir başka anlatımla eş metinleri) yaratılmıştır.
Nazi söylemi benzer bir mantıkla Prometheus miti yerine benzer bir yönelimle Siegfried mitine gönderme yapar.
Öyleyse bu çalışmada, Cermen folklorunun ana unsurlarından birisi olan Siegfried mitine odaklanarak bu mitin Nazi ideolojisi tarafından nasıl “işlendiğini”, bir başka anlatımla yeni bir bağlamda dönüştürülüp siyasal bir söylemde araçsallaştırıldığını ortaya koymayı amaçlamaktayız.
Bu türden bir sorgulama mitin kimi yerleşik tanımlarının ve işlevlerinin anımsatılmasını zorunlu kılmaktadır.
Dolayısıyla ilk aşamada “mit” kavramına ilişkin kimi genel tanımlamalara değinerek her mitolojinin şu ya da bu biçimde, sonraki dönemlerde yenidenyazıldığını, şu ya da bu söylemin bir parçası yapıldığını, sözlü ya da yazılı aktarım yoluyla mevcudiyet kazandığını, bir başka anlatımla güncellendiğini, yani biçimi ve içeriğiyle basmakalıplaşan eski bir mitolojik anlatının “işlem” görmüş bir biçimi olduğunu vurgulayacağız.
Bu tanımlamalar, Aktulum, İmgelem Çözümlemesine Giriş kitabında ele aldığı Gilbert Durand’ın mit çözümlemesi bağlamında dile getirdiği gibi, “işlem” görmemiş, “saf” ya da “aslî”, bir başka anlatımla dönüşüme uğramayan bir mitin bulunmadığına dikkat çekmeye de yöneliktir.
İşte bu yolla, Nazi ideologları kendi dönemlerinde hazır buldukları, bir dönemden ötekine süregelen mitolojik içeriğin kendi propaganda söylemlerindeki payını göz önünde bulundurmanın etkili bir yol olduğuna, dolayısıyla ideolojik söylemlerinde mitsel gereci kullanmanın gerekliliğine inanmışlardır ve söylemlerinde bunu temellendirmeye çalışmışlardır.
Buna göre, kuramsal belirlemenin bir gereği olarak ilk aşamada ideologların hazır buldukları Siegfried mitinin, Alman kültüründe sahip olduğu anlamının üzerinde durulması kaçınılmazdır.
Göreceğimiz gibi Siegfried miti birkaç “işlem”den geçmiş, biçimsel olduğu kadar anlamsal bir dönüşüme uğratılmıştır.
Örneğin ideologların mitsel söylemlerinin ilk durağı 13.
yüzyılda yazılmış olan Nibelungen destanıdır.
Siegfried miti, Orta Yüksek Almanca’da yazılmış bu metinde feodal kültürün süzgecinden geçirilmiştir.
Nazi ideologlarının benimsediklerin mitsel içerikli söylemin alt-metni söz konusu bu destandır.
İkinci durak, Cermen mitolojisinin 1800 civarında yeniden doğuşunu sağlayan Alman Romantiklerinin işlemleridir; yani Siegfried miti Alman romantikleri için bir ‘milli şuur’ arayışını temsil etmektedir.
Üçüncü önemli aşama, Richard Wagner ve onun görüşlerini paylaşan Nietzsche’nin Siegfried tasavvurudur (19.
yüzyılın son çey-reği).
Richard Wagner, bu miti bir Alman kimliği simgesine dönüştürür.
Nietzsche de bu doğrultuda mitten yararlanır.
Benzer biçimde, Nazi ideologları (dolayısıyla baş ideolog Adolf Hitler) Siegfried mitini bilinçli bir biçimde saptırarak onu, kitleleri yönlendimek amacıyla araçsallaştırmışlardır.
Nazi ideolojisinde, Siegfried figürünün ihanete uğrayıp öldürülmesiyle Alman İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’nı (sözde arkadan hançerlenip) kaybetmesi arasında bir koşutluk kurulmaktadır.
Naziler folklorik bir unsuru kendi söylemlerine yedirirken Siegfried’in mitolojik yazgısıyla kendi gerçek koşulları arasında koşutluklar kurarlar.
Bu çalışmada eski bir mitolojik öykünün ideolojik bir bağlamda nasıl dönüştürülerek araçlaştırıldığı izleksel bir perspektifte çözümlenecektir.

Related Results

Aldous Huxley’in Ada adlı romanında ideoloji ve özgürlük
Aldous Huxley’in Ada adlı romanında ideoloji ve özgürlük
Bu çalışma, Aldous Huxley’in bir ütopya düşünü olan “Ada” isimli eserinde yansıtılan özgürlüğü ve bu özgürlüğün devamı için dayatılan ideolojik aygıtları incelemektedir. Bu özgü...
TRAJEDYA MİTİNİN KAHRAMANI SUZAN/SUZİ
TRAJEDYA MİTİNİN KAHRAMANI SUZAN/SUZİ
Efsaneler, mitolojik karakterin aktarıldığı inanç/inanış temelli metinlerdir. Efsanelerde kutsala dair öyküleyici bir olay bulunur. Efsaneler toplumda istenilen değerlerin aktarımı...
Nazi Plans for Dominating Germany and Europe: The Nazi Master Plan
Nazi Plans for Dominating Germany and Europe: The Nazi Master Plan
This chapter discusses Nazi Germany's comprehensive plan for aggression, conquest, and domination in Europe and beyond. It first explains the role of the National Socialist German ...
Fritz: Nazi Propagandist
Fritz: Nazi Propagandist
This chapter showcases a Dutch collaborator named Fritz. Fritz shared many of Tony's prewar conservative opinions in favor of the monarchy and traditional Dutch values, although he...
Revisiting the Past: How the Bing Archives Came to Light in Montevideo
Revisiting the Past: How the Bing Archives Came to Light in Montevideo
Siegfried Bing (Hamburg 1838-Paris 1905) and August Bing (Hamburg 1852-Kassel 1918) led the West’s exposure to and interpretation of Japanese arts and crafts at the turn of the nin...
Augustus Döneminde Mitolojik İmaj Ve İmparatorluk Kültü Bağlamında Merkez Ve Eyalet Karşılaştırması
Augustus Döneminde Mitolojik İmaj Ve İmparatorluk Kültü Bağlamında Merkez Ve Eyalet Karşılaştırması
Tarihin akışı içinde krallar ve imparatorlar güç kazanmak ve politik amaçlar için mitolojiyi ve kültleri kullanarak kendilerine bir imaj yaratmışlardır. Yaratılan bu imaj hem edebi...
Medusa Miti Üzerinden Sanatta Yeniden Anlamlandırma ve Yeniden Üretim
Medusa Miti Üzerinden Sanatta Yeniden Anlamlandırma ve Yeniden Üretim
Bu çalışmada Medusa’nın sanat tarihindeki ifade biçimlerinin araştırılması amaçlanmaktadır. Makalenin “Medusa Miti ve Sanat Alanındaki Kullanımları” başlıklı birinci bölümünde Medu...
Teaching Hatred
Teaching Hatred
We turn now to egregious examples of ways that education can be used to instill hatred, with the help of authoritarian states and fanatical leaders (either theological or secular) ...

Back to Top