Search engine for discovering works of Art, research articles, and books related to Art and Culture
ShareThis
Javascript must be enabled to continue!

SANATTA BEDEN ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA: PERFORMANS SANATI ‘’MARİNA ABRAMOVİC’’

View through CrossRef
20. Yüzyıl ile birlikte sanatın görsel bir imgesi olma özelliğinden sıyrılarak çağdaş sanat yaklaşımları ile birlikte olgusal ifade biçiminde değişimler yaşanan beden, yenilenen felsefi görüş ve paradigmalarla birlikte yeni bir oluşum meydana getirmiştir. Bu oluşum geçmişten günümüze kadar uzanan süreçte beden ve sanat arasında oluşan ilişkisel bağlara dayanmaktadır. İnsanlığın var oluşu olan ilkel çağlardan bu yana her dönemde analiz edildiğinde bedenin bir nevi sanatçı statüsüne bürünerek sanat yapıtlarında yer bulduğu açıktır. Özellikle sanatın var oluşundan bu yana insanın sanatla birlikte etkileşim halinde olması ortaya çıkan bu değişimi gözler önüne sermektedir. Sanatın bu denli insan ile özdeşleşmesi gelenekselleşen sanat kalıplarının yıkılmasına ortam hazırlamış ve bir çok felsefi akım bu gelenekselleşen kalıpları yıkabilecek görüşler öne sürmüştür. Sanatçı bedenini sanat nesnesi olarak kullanabilme özgürlüğüne yaklaştıktan sonra artık sanat kalıplara sığmayan, sınır kabul etmeyen veya bir çerçeve dahilinde oluşturulamayan bir yapıya bürünerek yeni, özgün yaratılar ortaya çıkmıştır. Bu anlamda sanatı bedene entegre eden yeni yaklaşım ve eylemleri ile sanatı farklı bir boyuta taşıyan performans sanatı bu alana gösterilebilecek en önemli yapılardan birisidir. Performans sanatı sanatçının eylem ve imgelem gücüne dayandığı için yaratıcılığın ön koşul olduğu bir sanat alanıdır. Sanatçıların bu şekilde bir sanat alanından etkilenmesi ve yaratılarda bulunması 1960 ve 1980 sonrası süreçte daha fazla süreç kazanarak çeşitli örnekler altında gösterilmiştir. Performans sanatı bu anlamda ele alınacak olursa, gerek yaratıları gerekse ortaya koymuş olduğu düşünce biçimleri ile performans sanatına yeni bir boyut getiren Marina Abramovic, eylemleri ve eylemlerine yön veren uygulamalarıyla çeşitli boyutlara ulaşmıştır. Marina Abramovic’in gerek bedeni üzerinde yapılan eylemlerde gerekse sınırları aşan denemeleri ile bedenin kullanım alanının sınırlanmadığı aksine sonunun tahmin edilemez olduğu eylemlerinde dikkat çekmektedir.
Title: SANATTA BEDEN ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA: PERFORMANS SANATI ‘’MARİNA ABRAMOVİC’’
Description:
20.
Yüzyıl ile birlikte sanatın görsel bir imgesi olma özelliğinden sıyrılarak çağdaş sanat yaklaşımları ile birlikte olgusal ifade biçiminde değişimler yaşanan beden, yenilenen felsefi görüş ve paradigmalarla birlikte yeni bir oluşum meydana getirmiştir.
Bu oluşum geçmişten günümüze kadar uzanan süreçte beden ve sanat arasında oluşan ilişkisel bağlara dayanmaktadır.
İnsanlığın var oluşu olan ilkel çağlardan bu yana her dönemde analiz edildiğinde bedenin bir nevi sanatçı statüsüne bürünerek sanat yapıtlarında yer bulduğu açıktır.
Özellikle sanatın var oluşundan bu yana insanın sanatla birlikte etkileşim halinde olması ortaya çıkan bu değişimi gözler önüne sermektedir.
Sanatın bu denli insan ile özdeşleşmesi gelenekselleşen sanat kalıplarının yıkılmasına ortam hazırlamış ve bir çok felsefi akım bu gelenekselleşen kalıpları yıkabilecek görüşler öne sürmüştür.
Sanatçı bedenini sanat nesnesi olarak kullanabilme özgürlüğüne yaklaştıktan sonra artık sanat kalıplara sığmayan, sınır kabul etmeyen veya bir çerçeve dahilinde oluşturulamayan bir yapıya bürünerek yeni, özgün yaratılar ortaya çıkmıştır.
Bu anlamda sanatı bedene entegre eden yeni yaklaşım ve eylemleri ile sanatı farklı bir boyuta taşıyan performans sanatı bu alana gösterilebilecek en önemli yapılardan birisidir.
Performans sanatı sanatçının eylem ve imgelem gücüne dayandığı için yaratıcılığın ön koşul olduğu bir sanat alanıdır.
Sanatçıların bu şekilde bir sanat alanından etkilenmesi ve yaratılarda bulunması 1960 ve 1980 sonrası süreçte daha fazla süreç kazanarak çeşitli örnekler altında gösterilmiştir.
Performans sanatı bu anlamda ele alınacak olursa, gerek yaratıları gerekse ortaya koymuş olduğu düşünce biçimleri ile performans sanatına yeni bir boyut getiren Marina Abramovic, eylemleri ve eylemlerine yön veren uygulamalarıyla çeşitli boyutlara ulaşmıştır.
Marina Abramovic’in gerek bedeni üzerinde yapılan eylemlerde gerekse sınırları aşan denemeleri ile bedenin kullanım alanının sınırlanmadığı aksine sonunun tahmin edilemez olduğu eylemlerinde dikkat çekmektedir.

Related Results

İbn Sînâ’da Ölüm ve Ötesi
İbn Sînâ’da Ölüm ve Ötesi
Bu makalede, İbn Sînâ’nın ölüm ve ötesine dair görüşlerinin ruh-beden ilişkisi bakımından felsefi bir değerlendirmesi yapılmıştır. Ölüm ötesi hayatla ilgili konuların felsefi bir p...
Mâtürîdîlerde İmanda Açıklık
Mâtürîdîlerde İmanda Açıklık
Bu araştırma Mâtürîdîlerin iman alanındaki temel görüş ve kabullerine dayanarak, bu anlayışın imanı örtülü, kapalı bir temelde ele almaya imkân verip vermediğini tartışmaktadır. İm...
THEODOROS TERZOPOULOS ÇALIŞMA YÖNTEMİNE GENEL BAKIŞ
THEODOROS TERZOPOULOS ÇALIŞMA YÖNTEMİNE GENEL BAKIŞ
20. yüzyıl tiyatrosu, tarihsel avangartlarla birlikte klasik temsil anlayışının karşısında teatrallik kavramının ortaya çıkması ve buna bağlı olarak tiyatronun araçlarını yeniden e...
Nazi İdeolojik Söyleminde Folklora Yapılan Göndermeler: Siegfried Miti
Nazi İdeolojik Söyleminde Folklora Yapılan Göndermeler: Siegfried Miti
Nazi Dönemi (1933-1945), kitlesel propaganda ve kitlesel yönlendirme faaliyetleri bakımından çeşitlilik göstermektedir. Söz konusu faaliyetlerin ideolojik arka planı önemli ölçüde,...
Didem Madak Şiirinde Dişil Yazının İzleri: Kadınlık, Bellek, Beden ve Dilin Çok Katmanlı Temsili
Didem Madak Şiirinde Dişil Yazının İzleri: Kadınlık, Bellek, Beden ve Dilin Çok Katmanlı Temsili
Bu çalışmada, Didem Madak'ın şiirleri, dişil yazı kuramı çerçevesinde derinlemesine incelenmiştir. Dişil yazı, kadınların ataerkil dil yapılarını sorgulayarak kendi deneyimlerini ö...
Nicholas of Cusa’da Tanrı Hakkında Konuşmanın İmkânı
Nicholas of Cusa’da Tanrı Hakkında Konuşmanın İmkânı
Bu çalışmanın amacı, 15. yy.’ın en önemli filozoflarından sayılan Nicholas of Cusa’nın din dili anlayışı ve özellikle Tanrı hakkında ne türden tanımlamaların yapılabileceği konusun...
MİMARİ, TEKSTİL, HEYKEL, PERFORMANS: HEIDI BUCHER VE MEKÂNIN TENİ
MİMARİ, TEKSTİL, HEYKEL, PERFORMANS: HEIDI BUCHER VE MEKÂNIN TENİ
Heidi Bucher, 1970’lerde kendisiyle özdeşleşen ‘Skinnings’ adlı heykelleri için mimari mekânların duvarlarında lateks ve kumaş ile kalıplamalar yapan ve bunlardan elde ettiği fragm...
Mutlak-Öznellik ve İslam
Mutlak-Öznellik ve İslam
Günümüz din felsefesinde Tanrı’nın sıfatları önemli bir tartışma konusudur. Tanrı’ya atfedilen sıfatların nasıl anlaşılması gerektiği noktasında çeşitli tartışmalar bulunmaktadır. ...

Back to Top