Search engine for discovering works of Art, research articles, and books related to Art and Culture
ShareThis
Javascript must be enabled to continue!

“Lâ Fetâ İllâ Ali”: Manzum Cenk-nâmelerde Hz. Ali’nin Fütüvvet Ahlâkı

View through CrossRef
Arapça “yiğit, genç, cömert, delikanlı” anlamına gelen “fetâ” kelimesinden türeyen fütüvvet; genel olarak kâmil bir insanın sahip olması gereken çeşitli iyi ahlâk, huy ve davranışları ifade eder. Fütüvvetin Hz. Âdem ile başladığı ve peygamberlere intikal ettiği, en sonunda Hz. Muhammed’e ondan da Hz. Ali’ye geçtiği rivayet edilir. Hz. Ali, fütüvvetin piri olarak kabul edilmiştir. Hz. Peygamber tarafından onun şanı için söylendiği ifade edilen “Lâ fetâ illâ Ali, lâ seyfe illâ Zülfikâr” (Ali’den başka yiğit, Zülfikar’dan başka kılıç yoktur) kelamı buna delil olarak gösterilir. Bu makalede “fetâ”ların başı olarak kabul edilen Hz. Ali’nin üstün vasıf ve ahlakı, cenk-nâmeler düzleminde ele alınmıştır. Bu bağlamda Hz. Ali cenk-nâmelerine bütüncül bir bakış açısıyla baktığımızda onun yalnızca kılıcı ve cesaretiyle ön plana çıkmadığı, layık görüldüğü “fetâ” unvanının tüm gereklerini taşıdığı anlaşılmıştır. Bugüne kadar cenk-nâmeler ile fütüvvet-nâmeler arasındaki ince bağa hiç temas edilmemişti. Fütüvvet-nâmelerde izah edilen Hz. Ali’nin üstün ahlâkına dair ibarelerin aslında cenk-nâmelerde anlatıldığını görmekteyiz. Seçtiğimiz manzum cenk-nâme örneklerinden hareketle onun fütüvvet ahlakı ortaya konulmuştur. Manzum cenk-nâmelerde Hz. Ali, sadece kaba kuvvetiyle hareket eden bir kahraman değildir. Hz. Ali’nin; âdil bir insan oluşu, cömertliği, diğerkâmlığı, dürüstlüğü, fedakârlığı, feraseti, aklı ve zekâsı, ilmi, hoşgörülü oluşu, hatasını idrak edebilmesi, iyilik yapmaya olan düşkünlüğü, kanaatkârlığı, vicdan ve merhameti, nefsine olan hâkimiyeti, sabrı, öfke ve gazaptan kaçınması, tevazuu ve daha pek çok üstün hasletleriyle gerçek bir fütüvvet lideri olduğu anlaşılmıştır.
Adiyaman University - Mecuma
Title: “Lâ Fetâ İllâ Ali”: Manzum Cenk-nâmelerde Hz. Ali’nin Fütüvvet Ahlâkı
Description:
Arapça “yiğit, genç, cömert, delikanlı” anlamına gelen “fetâ” kelimesinden türeyen fütüvvet; genel olarak kâmil bir insanın sahip olması gereken çeşitli iyi ahlâk, huy ve davranışları ifade eder.
Fütüvvetin Hz.
Âdem ile başladığı ve peygamberlere intikal ettiği, en sonunda Hz.
Muhammed’e ondan da Hz.
Ali’ye geçtiği rivayet edilir.
Hz.
Ali, fütüvvetin piri olarak kabul edilmiştir.
Hz.
Peygamber tarafından onun şanı için söylendiği ifade edilen “Lâ fetâ illâ Ali, lâ seyfe illâ Zülfikâr” (Ali’den başka yiğit, Zülfikar’dan başka kılıç yoktur) kelamı buna delil olarak gösterilir.
Bu makalede “fetâ”ların başı olarak kabul edilen Hz.
Ali’nin üstün vasıf ve ahlakı, cenk-nâmeler düzleminde ele alınmıştır.
Bu bağlamda Hz.
Ali cenk-nâmelerine bütüncül bir bakış açısıyla baktığımızda onun yalnızca kılıcı ve cesaretiyle ön plana çıkmadığı, layık görüldüğü “fetâ” unvanının tüm gereklerini taşıdığı anlaşılmıştır.
Bugüne kadar cenk-nâmeler ile fütüvvet-nâmeler arasındaki ince bağa hiç temas edilmemişti.
Fütüvvet-nâmelerde izah edilen Hz.
Ali’nin üstün ahlâkına dair ibarelerin aslında cenk-nâmelerde anlatıldığını görmekteyiz.
Seçtiğimiz manzum cenk-nâme örneklerinden hareketle onun fütüvvet ahlakı ortaya konulmuştur.
Manzum cenk-nâmelerde Hz.
Ali, sadece kaba kuvvetiyle hareket eden bir kahraman değildir.
Hz.
Ali’nin; âdil bir insan oluşu, cömertliği, diğerkâmlığı, dürüstlüğü, fedakârlığı, feraseti, aklı ve zekâsı, ilmi, hoşgörülü oluşu, hatasını idrak edebilmesi, iyilik yapmaya olan düşkünlüğü, kanaatkârlığı, vicdan ve merhameti, nefsine olan hâkimiyeti, sabrı, öfke ve gazaptan kaçınması, tevazuu ve daha pek çok üstün hasletleriyle gerçek bir fütüvvet lideri olduğu anlaşılmıştır.

Related Results

William Whewell ve John Stuart Mill’de Ahlâk-Hukuk İlişkisi
William Whewell ve John Stuart Mill’de Ahlâk-Hukuk İlişkisi
Bu makalede 19. yüzyıl Britanya’sının en önemli iki ahlâk düşünürü olan William Whewell (1794-1866) ve John Stuart Mill (1806-1873)’in ahlâk ile hukuk ilişkisine dair görüşleri kon...
İslâm’da Ticaretin Ahlâkî Boyutu
İslâm’da Ticaretin Ahlâkî Boyutu
İslâm hukukunun klasik döneminde, ticaret ahlâkı ve muâmelat kapsamında meselelere ilişkin olarak geniş bir şekilde ele alınmıştır. Âlimler alışveriş, ortaklık ve kiralama gibi tic...
RESÂ’NIN TUHFETÜ’L-EBRÂR ADLI MANZUM TECVİDİ
RESÂ’NIN TUHFETÜ’L-EBRÂR ADLI MANZUM TECVİDİ
Klasik Türk edebiyatının kaynaklarından birisi İslam dini olduğu için yüzyıllar içerisinde birçok dinî tür ortaya çıkmış ve binlerce dinî eser kaleme alınmıştır. Kur’an temelli din...
AHMED BİN YAHYA ÇELEBÎ’NİN ŞÂHİDNÂME ŞERHİ
AHMED BİN YAHYA ÇELEBÎ’NİN ŞÂHİDNÂME ŞERHİ
Klasik Türk edebiyatının didaktik eserlerinden biri sayılan ve hacimce küçük ama içerik bakımından çok zengin olan manzum sözlüklerin kaleme alınışlarının temel sebebi yabancı dild...
HZ. ALİ-KAHKAHA SULTAN CENK-NÂMESİ’NDE RÜYA
HZ. ALİ-KAHKAHA SULTAN CENK-NÂMESİ’NDE RÜYA
Hz. Ali’nin tarihî ve menkıbevi kişiliği etrafında teşekkül eden cenk-nâmeler, Anadolu sahası Türk edebiyatında 13-14. yüzyıllardan itibaren görülen edebî türlerdendir. Bu eserlerd...
İmam Mâtürîdî’nin İsrâiliyat’a Yaklaşımı
İmam Mâtürîdî’nin İsrâiliyat’a Yaklaşımı
Bu çalışmada İsrâiliyat’ın çerçevesine dâhil edilebileceğini düşündüğümüz rivayetler hakkında Mâtürîdî’nin ne düşündüğü, söz konusu rivayetlere karşı tefsirinde nasıl bir yaklaşım ...
Kam Böri'nin Oğlu Bamsı Beyrek Boyu'nun Tarihi
Kam Böri'nin Oğlu Bamsı Beyrek Boyu'nun Tarihi
Dede Korkut Kitabı’ndaki üçüncü boy Kam Böri’nin Oğlu Bamsı Beyrek Boyu’dur. Kam Böri’nin Oğlu Bamsı Beyrek Boyu’nda ve Bamsı Beyrek ve Banu Çiçek tiplerinde en eskisi tarihin deri...
The Traditional Ula House of Ali Efendi, the Father of Architect Nail Çakırhan
The Traditional Ula House of Ali Efendi, the Father of Architect Nail Çakırhan
Muğla’nın ilçelerinden biri olan Ula, geleneksel ev dokusunu büyük ölçüde korumuştur. İlçede evler çoğunlukla bahçelerinin bir kanadına inşa edilmiş olup, bir veya iki katlıdır. Ul...

Back to Top